Bir kitabın tamamını yazmak, özellikle yeni yazarlar için göz korkutucu olabilir. Kitap yazmak demek; sayfalarca yazılan hikayeler sıkı bir çalışma temposu, ve yoğun disiplin gerektirir.
Çok satan kitapların başarılı yazarları için bile, yazma sürecinin en zor kısmı oturup ilk sayfayı yazmak olabilir.
Bu yüzden eğer gözünüzü korkutmadan her seferinde bir adım atarsanız, kitap yazmak ulaşılabilir bir hedef haline gelecektir.
İster bir sonraki kitabınız üzerinde çalışan çok satan bir yazar olun, ister ilk kitabı üzerinde çalışan yeni bir yazar olun, kitap fikriniz üzerinde çalışmaya başlamadan önce kendinize sormanız gereken birkaç temel soru vardır.
Günlük bir yazma programına bağlı kalmaya ve yazma sürecinde diğer uğraşları feda etmeye hazır mıyım?
Yazdıklarımı defalarca düzenleme hatta gerekirse gerekli yerleri yeniden yazma gibi yepyeni sabır isteyen beceriler geliştirmeye hazır mıyım?
Ana karakterlerin, olay örgüm veya konum gibi temel unsurlara sahip miyim?
İşte bu sorular sizi boşa zaman kaybından kurtaracak anahtarlardır.
Konunuzu belirledikten, olay örgüsünü ve karakterlerinizi düşündükten sonra, kitap yazımı aşaması gerçekten başlayabilir.
Nasıl Kitap Yazılır?
Bu adım adım yazma ipuçlarını takip etmek, kitabınızı hızlı ve istikrarlı bir şekilde yazmanıza yardımcı olacaktır:
1. Tutarlı yazabileceğiniz bir yazı alanı oluşturun.
Gerçekten iyi bir kitap yazacaksanız, yazmak için harika bir alana ihtiyacınız olacaktır. Bu alan manzaralı ses geçirmez bir oda olmak zorunda değil. Gerçekten ihtiyacınız olan tek şey, sürekli olarak iyi yazı yazabileceğiniz, dikkatinizin dağılmadığı sessiz bir yer. İster bir ofis, ister eviniz, ister kanepeniz veya bir kafe olsun, çalıştığınız ortam, saatlerce kesintisiz odaklanmanıza izin vermelidir.
2. Kitap fikrinize odaklanın.
Yazacağınız kitabın tam olarak ne hakkında olduğunu biliyor musunuz yoksa milyonlarca farklı fikir arasında karar vermeye mi çalışıyorsunuz? Hangisi olursa olsun hiç fark etmez. Her iki durumda da, yazmaya başlamadan önce kendinize şu bir kaç basit soruyu sorun.
Kitabım ne hakkında?
Hikaye okurlar için ilgi çekici ve önemli mi?
Beni bu fikre çeken ne oldu?
Kitabımı kim okumak isteyecek?
3. Hikayenizi ana hatlarıyla belirleyin.
İyi yazarlar kitaplarını yazmadan önce ana hatlarını çizmek için bolca zaman harcarlar. Bu yöntem ana hatları çıkarma, ayrıntılı bölüm özetleri yazma veya kitabın her bölümünün planlandığı taslaklar çıkarma şeklinde olabilir. Yönteminiz ne olursa olsun, önemli olan kitabınızı yazmaya başlamadan önce yazma çalışmanız için bir yol haritanızın olmasıdır.
4. Araştırmanızı yapın.
Araştırma, profesyonel yazarlar için vazgeçilmez bir araçtır. Kurgusal olmayan bir kitap yazıyorsanız, büyük olasılıkla kütüphanelerde ve arşivlerde zaman geçirmek ve konunuzla ilgili elinizden gelen her şeyi özümsemek isteyeceksiniz.
Kurgu yazıyorsanız ise karakterleri oluşturmak, geçmişi araştırmak, hikayeyi netleştirmek ve atmosferi doğru tarif edebilmek gibi bir çok amaç için araştırma yararlı olacaktır.
Özellikle sizinkine benzer konuları kapsayan kitapları araştırıp çeşitli yayınları takip etmeniz de yazarlık anlamında kaleminizi oldukça fazla besleyecektir.
5. Yazmaya başlayın ve bir rutine bağlı kalın.
Araştırma, taslak oluşturma ve fikir geliştirme, kitabınızı yazmaya başlamadan önceki kritik adımlarınızdır.
Belli bir noktada ise artık ilk hikaye taslağınızı yazmaya başlamanın zamanı gelmiş olacaktır.
Bu noktada sizi ilerlediğiniz yolda tutmak için günlük kelime sayısı hedefleri belirlemeyi deneyin. Yazma zamanını planlayın ve atlamamak için takviminize ekleyin.
Hatta bir arkadaşınızdan veya güvendiğiniz birinden, sizden o gün ne kadar yazdığınızla ilgili güncellemeler isteyip sizi sorumlu tutmasını rica edin.
Nihayetinde yazmak ve yazılan projeyi bitirmek disiplin işidir. Bunu yapabilmek de iyi bir yazar olmaya giden altın kurallardan biridir.
6. İlk taslağınızı bitirin.
Yazmaya başladıktan sonra her şeyin su gibi akıp gitmeyebileceği konusunda sizi uyarmakta yarar var.
İlk taslağınızı yazarken, kendinizden şüphe duyabilir, motivasyon eksikliği yaşayabilir ve yazar tıkanıklığı ile karşılaşabilirsiniz. Bu oldukça normaldir.
Sıkışmış hissettiğinizde, ana hatlarınıza geri dönmeyi deneyin veya ilham almak için araştırma yapın. Beklentilerinizi de yönetmeye çalışın. İlk kitabınız muhtemelen nesiller boyu konuşulacak bir başyapıt olmayacak. Bu konuda gerçekçi olalım ki yazma becerisi yazarak ve pes etmeyerek gelişen ve olgunlaşan bir süreçtir. Bunu bildikten ve özümsedikten sonra ise kitabınızı yazarken yapabileceğiniz tek şey, sona ulaşana kadar yazmaya devam etmektir.
7. Gözden geçirin ve düzenleyin.
Her iyi kitap birçok revizyondan geçer. Düzenleme sürecinde profesyonel bir yazar koçundan yardım isteyebilirsiniz.
Bu etapta neyin yeniden çalışılması gerektiğini anlayabilmeniz için yazınıza dürüst ve acımasız bir gözle bakmanız gerekir. Kurgu yazıyorsanız, karakter tutarsızlıklarının, olay örgüsündeki boşlukların veya mantık hatalarının nerede olduğunu koçunuzun geri bildirimleriyle belirlemiş olacaksınız bunları mutlaka ortadan kaldırın.
8. İkinci taslağınızı yazın.
İkinci taslak, revizyonlarınızı ve düzenlemelerinizi uygulama fırsatınızdır. Ayrıca, yalnızca ilk taslağınızı tamamladıktan sonra yanıtlanabilecek daha büyük, kapsayıcı soruları düşünmek için bir şanstır. Nedir bu sorular?
Kitabınızın tutarlı bir anlatımı var mı?
Geliştirilebilecek ve güçlendirilebilecek kapsayıcı bir temasın var mı?
Kitabın tamamen kesilebilecek zayıf kısımları var mı?
Unutmayın; ikinci taslak aynı zamanda daha ayrıntılı soruları ele almak için bir şanstır.
Bu maddelerin her birini yapabilecek güveni kendinizde bulduğunuzda ve yeterince iyi kurgu yazma becerisi edindiğinizde bir kitabı yazıp bitirememek gibi bir olasılığınız olmayacaktır.
İlk üç sayfadaki en dikkat çekici konu, rüyaların ve gerçekliğin birbirine karıştığı bir anlatımın iç içe geçmesidir. Özellikle "rüyada mıyım, gerçek mi bu, yoksa rüyalar mı gerçek?" sorusu, okuyucuyu derin bir içsel sorgulamaya sürüklüyor. Yazar, gerçeklik algısını sorgulayan bir akış içinde, hem içsel dünyasına hem de dışsal dünyaya dair farklı perspektifler sunuyor. Bu, insanların günlük hayatta ne kadar fazla "gerçek" olarak kabul ettikleri şeylerin aslında belirsiz ve geçici olabileceğini hatırlatıyor. Ayrıca, olayların birer düş gibi akması, gerçekliğin katmanlarını açığa çıkarıyor, okuyucuya bu dünyada neyin gerçekten var olduğu konusunda sorgulamalar yapma fırsatı sunuyor. Bu karmaşık yapının içinde, belirsizlik, varlık ve zaman üzerine düşündürten bir güç barındırıyor.
Ben bir yazarım ve 10 kitap baskısını geçtim