top of page

Yazma Alışkanlığı Edinmenin 6 Temel Yolu

Güncelleme tarihi: 4 Ara 2021



İyi yazabilmek doğuştan gelen bir yetenek mi yoksa sonradan edinilebilen bir meziyet mi diye sorduğunuz olmuştur. Yeteneğin sanatsal becerilerde oldukça önemli olduğu aşikar fakat iş sadece yetenekle bitmiyor. Keşfedilmemiş yeteneklerle bir ömür geçirip onun hiç farkında olmayan bir çok kişi var. Bu kişilerden bazıları iyi bir müzisyen bazıları şahane bir yazar ya da fark yaratan bir ressam olabilecekken bunların hiçbiri olmadan hayatlarını sürdürebiliyorlar.

Oysa siz, zaman zaman içinizden gelen bir şeyler karalama, bir melodi mırıldanma ya da bir şiir yazma isteğini duymazdan gelmeyip üzerine gitseniz, keşif kapıları size de sonuna dek açılacak.

Yazmak da bu keşif yolunun en renkli başlıklarından biri. Eğer bir şeyler karalamak size zevk veriyorsa yazı konusunda kendinizde hiç keşfetmediğiniz cevherler olması da muhtemel. Yeteneklerinizi keşfetmenin ve geliştirmenin birden fazla yolu var. Üstelik bu bir yaşam tarzı olarak sizin kolayca adapte olabileceğiniz, adapte olduğunuz takdirde de çok güzel işler başarabileceğiniz bir yol.

Hayatınızda yapacağınız ufak değişimlerle yazı dünyasına ilk adımı atmanız mümkün. Yapmanız gereken en şey kendinize güzel bir yazı ekipmanı edinmek ya da bilgisayarınızda kendiniz için bir yazı dosyası oluşturmak elbette. Bununla birlikte temel olarak hayatınızda değiştirerek gelişebileceğiniz birkaç önemli madde daha var.

Gelin, yazma alışkanlığını edinmeye giden 6 maddeyi birlikte keşfedelim.


Daha az televizyon izleyin, daha çok kitap okuyun.

Günümüzde televizyonda vakit geçirmek için oldukça cezbedici içerikler olduğu kesin. Netflix'te izleyebileceğiniz bir çok dizi, Amazon Prime'da keşfedebileceğiniz benzersiz filmler hepsi size bir kumanda kadar yakın. Ama şunu unutmamalısınız ki değişime bir yerlerden başlamak istiyorsanız, o da vaktinizi doğru kullanarak olmalı. Günlük olarak televizyonun karşısında geçirdiğiniz zamanın yalnızca yarım saatini kitap okumaya ayırsanız haftada size üç buçuk saatlik bir kitap okuma zamanı kalır. Bu zaman da size kitaplardan alabileceğiniz tüm hayal dünyalarını, hikaye anlatma tekniklerini ve çok daha fazlasını alabilmeniz için yeter de artar bile. Öyleyse daha az televizyon ve daha fazla kitap okuyarak yazarlığa giden yolda hayatınızdaki değişimi tam da buradan başlatabilirsiniz.


Kendiniz için yazmaya başlayın.

Yazmaya başlamamak için bir çok bahane bulabilirsiniz. Ne yazacağımı bilmiyorum bu bahanelerden en büyüğü olabilir. Ama asla üzerine endişe etmemeniz gereken konu bu olmalı. Siz endişelendikçe yazacak konu bulamama ihtimaliniz de artacaktır. Ne yazacağınızı bilemiyorsanız, ne yazacağınızı bilemediğinize dair bir şeyler karalayarak bile işe başlayabilirsiniz. Unutmayın önemli olan yazdığınız şeyin konusu değil yazma eylemine geçmenizdir. Çok büyük konular bulmaya çalışmayın ve ilk etapta yalnızca kendiniz için bir şeyler karalayın. Bu bir düşünce de olabilir, geçirdiğiniz güne dair bir şeyler de. Yazmaya başlamak sizi yazmaya alıştıran sürecin ilk adımı olacaktır.


Yazarken soyutlanın ve kendi alanınızı yaratın.

Yazmaya başlamak bir yazarın en büyük ritüelini gerçekleştirmeye başlaması demektir. Bu sizin de ritüel anınız olabilir. Yazmaya başlamadan önce en verimli olabileceğiniz huzurlu alanınızı bulmalı ya da onu yaratmalısınız. Bunu yapmak için kalabalıktan çok uzaklara kaçmaya gerek yok, farklı alanlar bulmaya hatta filmlerdeki gibi bir şatoya gidip kendinizi hapsetmeye de gerek yok. Yapmanız gereken şey konsantrasyonunuzu bozmayacak şekilde huzur duyduğunuz yeri keşfetmeniz ve yazı ekipmanlarınızla orada olduğunca fazla vakit geçirmeniz olacaktır.


Mükemmel olmaya çalışmayın.

Yazmaya başlamaktan sizi alıkoyan en önemli şeylerden biri de iyi yazamayacağınız endişesidir. Bu hiç bir zaman başlayamamanıza neden olabilir ve bir gün çok iyi yazabilme ihtimalinizi de tamamen ortadan kaldırır. Oysa hiç kimse emeklemeden yürümemiştir. Yazma serüveni de böyle olacaktır. Unutmayın iyi bir yazar olmak için; önce emeklemeli ardından yürümelisiniz. Yürünecek yolun da çok kolay olmadığı fakat başarılma ihtimalinin çok yüksek olduğu da aklınızdan çıkmamalı. Peki öyleyse daha en baştan mükemmel şekilde yazmaya çalışmanın emeklemeden koşmaya çalışmaktan ne farkı var? Unutmayın hata yapa yapa en az hata yapar konuma gelirsiniz. Mükemmel olmaya çalışmayın, bu fikri aklınızdan hemen uzaklaştırın ve yalnızca yazmaya odaklanın. İkinci okumalarda tüm yazdıklarınızı yeniden gözden geçirebileceğiniz gerçeğini de asla gözden kaçırmayın.


Yazdıklarınızı düzenli şekilde dosyalayın.

Yazdıklarınızı boşa yazmış olmanızın tek yolu onları yazdıktan sonra bir kenara atıp unutmaktır. Sizin için ne kadar önemsiz de olsa yazdıklarınız mutlaka saklamalı hatta üzerine çalışmaya değer gördüklerinizle ertelemeden çalışmaya başlamalısınız. Bugün size hiç iç açıcı gibi gelmeyen bir yazınız yarın koskoca bir kitabın ilk bölümü olabilir ya da yazdıklarınız arasında anlattığınız bir hikayenin kıyıda kenarda kalmış kahramanı yarın romanınızın baş kahramanı olabilir. Yazı altın gibidir. Kalem kağıtla dans edip bir şeyler çıkardığında altın sayfalarınız hazır demektir. Ne zaman size ilham vereceğini asla bilemezsiniz. Bu yüzden hepsini düzenli bir şekilde saklamalı ve aralarda mutlaka göz atmalısınız.


Kendinize zaman sınırı koyun.

Yazdığınız şeyler için zamansız davranmanız yazacağınız işi asla bitirememenize sebep olabilir. Eğer kendinize bir son tarih yaratır ve yazdığınız bir konuyu o son tarihe kadar bitirmeyi planlarsanız projelerinizin yarım kalma ihtimali çok düşük olacaktır. Üstelik bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek var ki zaman baskısı yaratıcılığı arttırır. Sizin ihtiyacınız olan en önemli şey de bir projeyi yaratıcılıkla bitirmek olacağı için mutlaka zamanınızı sınırlayarak kendinizi disipline sokmanız gerekir.


Kendi yeteneğinizi keşfetmek ve yazı dünyasında adım atmak için önce yazmaya başlamalı ardından tekniğinizi geliştirmek için yaratıcı yazarlık atölyesi gibi sizi üst seviyeye taşıyacak eğitimlerle gelişiminizi sürdürmelisiniz.

Kendinize yazmak için zaman ayırıp bu ilk 6 maddeyi hayatınıza oturttuğunuzda yazmak sizin için çok uzak bir eylem olmaktan çıkacak ve yazarken zorlanabileceğinizi düşündüğünüz tüm konu başlıkları yapabileceğinize inandığınız projeler halini alacaktır.




246 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page